Genelde güvenlik güçleri veya istihbarat servisleri tarafından hazırlanmasına alışık olduğumuz “Terör” raporlarına, bu defa farklı bir pencereden bakılarak dikkat çekilmeye çalışıldı. Türkiye’de yaklaşık 1 milyon üyesi bulunan bir sendika “Terörün Çalışma Hayatına Etkileri” başlığı altında bir “Terör Raporu” hazırladı. Farklı pencereden bakılarak hazırlanan raporda, terörün çalışma hayatını nasıl etkilediği gözler önüne serildi.
Memur-Sen, terörün çalışma hayatındaki etkilerini araştırarak, “Terörün Çalışma Hayatına Etkileri” isimli bir rapor hazırladı. Yaklaşık iki yıl süren bir çalışma sonucunda tamamlandığı belirtilen raporu, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, düzenlediği bir basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaştı.
Yalçın, bu çalışmayı görevi başında şehit olan öğretmenler Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’a atfettiklerini belirtti.
Toplantıda raporun detaylarını gazetecilerle paylaşan Ali Yalçın çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
BAZI ÜLKELER TERÖRÜ “APARAT” OLARAK GÖRÜYOR
Yalçın“Kendisini demokrasinin beşiği olarak gören birçok devlet terör örgütlerini aparat olarak kullanmaktadır. Mesela ABD, Suriye’de terör örgütü DAEŞ’e karşı yaptığını ileri sürdüğü mücadelede bir başka terör örgütü PKK’yı kullanmakta, bu bahaneyle terörizmden başka hiçbir tecrübesi olmayan bu örgütü ağır silahlarla donatarak bölgeyi daha derin bir kaosa sürüklemektedir. Küresel güçlerin desteğindeki terörizm, Türkiye’nin bir numaralı ulusal güvenlik sorunudur. Ekonomiden siyasete, eğitimden kamu güvenliğine, sağlıktan yargıya bütün alanlar terörün olumsuz etkilerinden nasibini almaktadır” İfadesini kullandı.
Yalçın’ın detaylarını paylaştığı raporda, emperyalist ülkelerin güdümündeki terör örgütlerinin ülkemiz başta olmak üzere dünyadaki terör saldırıları tek tek ele alındı. Raporda, PKK terör örgütünün kamu personeline yönelik saldırılarına geniş yer verildi.
TERÖR KONUSUNDA AVRUPA İKİYÜZLÜLÜK YAPIYOR
Avrupa ülkelerinin terör örgütlerindeki ikiyüzlülüğünü anlatan Yalçın, şöyle devam etti: “Birçok Avrupa ülkesi terör örgütü üyelerine kendi ülkelerinde koruma sağlamış, taraftar toplamalarına imkân vermiştir. Gerek söz konusu ülkeler gerekse de bu ülkelerdeki medya ve düşünce kuruluşları ile sivil toplum örgütleri PKK’yı temize çıkarıp meşrulaştırmaya yönelik ciddi bir imaj çalışması yürütmektedirler. Terör örgütü PKK, bütün otoriter, baskıcı özelliğine, bütün kanlı tarihine, onca terör eylemine rağmen bu kesimler tarafından adeta demokratik, özgürlükçü, barışçı bir yapı olarak sunulmaktadır.”
AMACIMIZ TERÖRÜN KİRLİ YÜZÜNÜ ANLATMAK
Yalçın, terör örgütlerinin çalışma hayatı üzerindeki etkilerine de değinerek, “Terörün çalışma hayatına verdiği zararları bizzat müşahede ettik, yaşadık. Bunları tarihe bir not düşürmek, örgütün bütün imaj çalışmalarına rağmen hakikati Türkiye dışında da göstermek amacıyla görüp bildiklerimizi raporlaştırdık. Çalışmanın amacı; çalışanların bir sorununun da terörden kaynaklı olduğunu hatırlatmak, yaşanılan bölgelerdeki çalışma koşulları karşısında çalışanların fedakârlıklarını ortaya koymak, terörün çalışma hayatındaki kirli yüzünü anlatmaktır”dedi.
Yalçın, PKK ile mücadelenin; Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının yaşam hakkını koruma mücadelesi olduğunu belirterek şunları kaydetti:
TERÖRÜN DİNİ, DİLİ, IRKI OLMAZ
Terörün dini, dili, ırkı, mezhebi, meşrebi olmadığını ‘Senin terörün, benim terörüm’ kavramlarını insani ve vicdani bulmadıklarını kaydeden Yalçın, “Bir kamu görevlileri konfederasyonu olarak, terörün çalışma hayatına verdiği zararları bizzat müşahede ettik, yaşadık. Bunları tarihe bir not düşürmek, örgütün bütün imaj çalışmalarına rağmen hakikati Türkiye dışında da göstermek amacıyla görüp bildiklerimizi rapor laştırdık. Çünkü hakikat, haklının en büyük silahıdır. Bu çalışmanın amacı; PKK terör örgütünün çalışma hayatına saldırılarını çalışma hakkı kavramı üzerinden son derece basit, açık ve somut olaylarla birlikte sunmak, barışa, huzura, refaha sendikal kulvardan katkı sunmaktır” değerlendirmesinde bulundu.
BU SOMUT BİLGİLERDEN FAYDALANIN ÇAĞRISI
“Çalışanların bir sorunun da terörden kaynaklı olduğunu” vurgulayan Yalçın “ yaşanılan bölgelerdeki çalışma koşulları karşısında çalışanların fedakarlıklarını ortaya koymak, terörün çalışma hayatındaki kirli yüzünü anlatmaktır. Bu konuda özellikle yanlış ve yanlı bilgilere sahip olan uluslararası kuruluşlar ve sendikal örgütler raporlar hazırlarken ve Türkiye çalışma hayatıyla ilgili yorumlar yaparken bu gerçek ve somut bilgilerden yararlanmalarını bekliyoruz. Teröre kurban verdiğimiz Aybüke ve Necmettin öğretmenlere ithaf ettiğimiz ve önemli bir boşluğu dolduracağına inandığımız bu çalışmamızın hayırlara vesile olmasını diliyor, terörizme kurban giden tüm vatandaşlarımızı, şehitlerimizi rahmetle anıyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Leave a Reply