Türkiye’nin “Barış Pınarı” harekâtı: ASTANA sürecini etkiler mi?

Türkiye’nin 9 Ekim tarihinde başlattığı Suriye sınırına yönelik “Barış Pınarı” Harekâtının ardından İran’ın operasyona karşı aldığı tavır, Rusya’nın “çizdiği kırmızı çizgiler”  5’incisi Ankara’da yapılan Astana sürecini etkiler veya dağılmasına neden olur mu?

Sonuncusu, 16 Eylül tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’nde yapılan Astana Zirvesi sonrası liderler Suriye’ye barışın getirilmesi konusunda önemli mesajlar vermişlerdi.

İBLİD OLAYI ANLAŞMAYLA NOKTALANMIŞTI

Zira benzer bir gerginlik geçen yıl Türkiye ile Rusya arasında, İblid konusunda yaşanmıştı. Ancak Eylül 2018 tarihinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, özel olarak Soçi’de yaptıkları ikili görüşme sonucunda “İblid mutabakatı”nı imzalayarak gerginliği anlaşmayla noktalandırmışlardı.

Ancak bu defa sahnede İran’ın katı tutumu ile yer alması, sanki Astana sürecini etkileyecekmiş gibi görünüyor.

Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programda olmayan ve ABD ziyareti öncesi 22 Ekim tarihinde Rusya lideri Putin ile yapacağı beklenmedik görüşme oldukça önemli.

Bence bu görüşme Astana sürecinin de kaderini belirleyebilir.

ASTANA SÜRECİNİ ETKİLEYECEK GELİŞMELERE GÖZ ATALIM

Barış Pınarı Harekatının başladığı gün İran Lideri Ruhani açıklama yaptı.

Wikimedia Commons

Ruhani: Türkiye seçtiği yolu gözden geçirmeli

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “Suriye’nin kuzeyinde güvenliğin temini Suriye ordusunun varlığı ile mümkündür”diye konuştu. Ruhani en önemli sorunun Fırat’ın doğusu değil, İdlib olduğunu vurguladı.

İran’ın resmi haber ajansı IRNA’da yer alan habere göre, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine düzenlemeyi planladığı operasyonun bölge için uygun olmadığını söyledi ve Türkiye’ye “sabırlı olması” çağrısı yaptı.

Bakanlar Kurulu’nda açıklama yapan Ruhani, Türkiye’nin kaygılarının haklı olduğunu fakat kaygıların giderilmesi için doğru yolun seçilmesi gerektiğini söyledi. “Bugün seçilen yöntem ve perde arkasındaki anlaşmalar bölgenin yararına olmayacak” diyen Ruhani, “Biz dost ve kardeş Türkiye’den bu konularda daha dikkatli ve sabırlı olmasını ve seçilen yolu gözden geçirmesini istiyoruz” diye konuştu.

MECLİS BAŞKANI İSTANBUL TOPLANTISINI İPTAL ETTİ

Türkiye’nin Suriye’ye yönelik harekatının ardından İran Meclis Başkanı Ali Laricani’nin Türkiye ziyaretini iptal ettiği açıklandı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un daveti üzerine İstanbul’daki bir etkinliğe katılması gereken Laricani, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine başlattığı operasyon bağlamında ziyareti iptal etti.

TBMM BAŞKANI ŞENTOP “ İKNA ETMEYE ÇALIŞTIM AMA GELMEDİ”

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, İstanbul’da düzenlenen “Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılık” konulu 3. Parlamento Başkanları Toplantısı’na “Barış Pınarı” operasyonunu gerekçe göstererek katılmayan İran Meclis Başkanı Laricani ile ilgili soruları yanıtladı.

Şentop, “Bize resmi bir açıklama gelmedi. Ancak neden gelmediğini tahmin ediyoruz” dedi. Bir soru üzerine Şentop, “Toplantıya katılmayacağını öğrenince ikince defa bizzat ben aradım ve gelmesi için ikna ettim ama gelmedi” yanıtını verdi.

ESKİ CUMHURBAŞKANI DA PROTESTO KERVANINA KATILDI

Tüm gelişmeler yaşanırken İran Eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, daha önceden katılacağını duyurduğu 21-22 Ekim tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek olan TRT World Forum programını Barış Pınarı Harekatı nedeniyle iptal ettiğini açıkladı.

Independent Türkçe’nin haberine göre, Mahmud Ahmedinejad’ın ofisinden konu hakkında açıklama yapıldı.

Yayınlanan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Türk Ordusu ve Suriyeli Kürt halkı arasında yaşanan şiddetli çarpışmalardan ötürü barış için çaba sarf edilmesi, karşılıklı saygı ve adalet çerçevesinde diyalog tavsiyesinde bulunarak bu ziyaretimi iptal ediyor, başka bir vakte erteliyorum.”

Bunlar İran tarafında yaşananlar, şimdi birde Rusya tarafında yaşanan gelişmelere göz atalım.

 RUSYA’NIN KIRMIZI ÇİZGİLERİ

Birkaç gün önce, Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye ordusunun Menbiç’in tamamında kontrolü ele geçirdiğini duyurdu. Aynı zamanda Rus askeri polisinin Suriye rejimi ve Türk ordusunun kesişim alanında devriye yaptığı belirtildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada,“Suriye hükümet güçleri, Menbiç ve yakınındaki yerleşim birimlerinin tamamında kontrolü sağladı.” denildi. Savunma Bakanlığı, Rus askeri polisinin Suriye’nin kuzeyinde Suriye güçleri ile Türk ordusunun kesişim hattında devriye faaliyetleri de yürüttüğünü belirtti.

Yani bu gelişmeler, gideceğiniz bölgeyi “Kırmızı Çizgiler” ile belirledik. Daha öteye geçemezsin anlamına geliyor.

TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE BAĞLI KALIN UYARISI YAPILMIŞTI

Barış Pınarı harekâtından birkaç gün önce Rusya’dan operasyonla ilgili bir uyarı açıklaması yapılmıştı.

Kremlin Sözcüsü Peskov, Fırat’ın doğusuna yapılacak Barış Pınarı Harekât planıyla ilgili Türkiye’nin her durumda Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması koşuluna bağlı kalmasını umduklarını söyledi.

Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapmayı planladığı Barış Pınarı Harekât planıyla ilgili konuşan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Türkiye’nin Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne; toprak bütünlüğünün istikrar arayışları ve diğer konulardaki başlangıç noktası oluşuna bağlı kaldığını biliyoruz. Ve Türk meslektaşlarımızın her durumda en başta bu koşula bağlı kalmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Peskov açıklamalarına şöyle devam etti:

“Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlamaya yönelik eylemlerini biliyor ve bunları kabul ediyoruz. Yani Suriye topraklarında saklanıyor olabilecek terörist unsurlarla mücadeleden söz ediyorum. Ancak bir kez daha tekrarlıyorum: Öncelikle Suriye’nin toprak ve siyasi bütünlüğü hususuna bağlı kalınmalı.”

ZİYARETİN ÖNEMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 Ekim tarihinde Rusya Lideri Putin ile yapacağı görüşme yaşanan bu gelişmelerden dolayı çok ama çok önemli. Görüşme iki tarafın atacağı adımlara bağlı. İki lider ortak bir nokta da İblid meselesinde olduğu gibi anlaşmaya varırsa Astana süreci devam eder. Aksi taktirde bir olumsuzluk yaşanırsa Astana süreci çökmeye kadar gider diye düşünüyorum.