O hain gecede yaşananlar, korku dolu anılar yaşamış Türk vatandaşlarının hafızasından kolay silinmeyecek. UWI olarak olabildiğince tarafsız tutum sergilemeye çalışarak kasıtlı şekilde yan tutmuyoruz.
Dünya elitlerinin Türkiye’deki işbirlikçileriyle komplosu olmadan yaşananların hemen hemen imkansız olduğu aşikar. Bu kanlı oyunun baş ve gerçek mimarı ve yöneticisinin kim olduğunu şimdilik anlamak zor.
TSK’nın 15 Temmuz’da yaşananlar ile zerre kadar ilgisi yoktur. Türk askeri zihniyetini tanıyan veya silahlı kuvvetlerin yüzde 1’sinden daha azını oluşturan birlikler tarafından değil tüm ordu tarafından desteklendiği için her zaman başarıyla sonuçlanmış gerçek askeri darbeler tarihini bilen herkes bunu da biliyordur.
Ayrıca darbe girişiminin en azından Bakanlar Kurulu, Genelkurmay ve istihbarat servisinin bazı temsilcilerinin katılımı olmadan teknik bakımdan mümkün olmadığı da ortada. Halkın tepkisinin daha da artmaması için yaşananlara dair en önemli bilgilerin şimdilik gizli tutulduğu bellidir.
Türkiye, Batı’ya dönük ülkeden milli devlete dönüşme yolunda ilerlemekte. Ankara, kendi köklerine dönüyor, ama bu yol uzun ve birçok tehlikeyle dolu. Yalanı gerçekten ayırabilen Türk toplumu da tecrübe kazandıkça daha bilgeli oluyor.
Türk toplumunun, tüm dünyada yardıma muhtaç olan ve hakları gasp edilenlere elinden geldiğince yardım eden Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek şanlığı arayışında bilge, cesaret ve sabır göstereceğine eminiz.
Başlarımızı eğip o korkunç gecede şehit düşen tüm masum insanlar için dua ediyoruz. Tanrı’ya dünyanın hiç bir yerinde ve hiç bir zaman böyle bir şeyin tekrar yaşanmaması için yalvarıyoruz.
Birbirinize iyi bakın.