Ak Parti İnsan Hakları Başkanlığı’ndan çarpıcı Avrupa Raporu

Ak Parti İnsan Hakları Başkanlığı’ndan çarpıcı Avrupa Raporu:

–Avrupa’nın insan hakları karnesi kötü

–96 bin mülteci çocuk kayıp

–Mültecilere kötü muamele yapıyorlar

AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı, Avrupa ülkelerinde yaşanan “hak ihlâlleri” ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. Raporda 96 bin mülteci çocuğun kayıp olduğu, mültecilere kötü muamele yapıldığı vurgulandı.

Geçen hafta gazetecilere açıklamalarda bulunan AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, “2015’ten beri AB ülkelerinde kaybolan mülteci çocuk sayısı 96 binden fazla. 2016’da refakatiz şekilde Avrupa’ya ulaşan çocuk sayısı 63 binden fazla. Bu çocukların nerede olduğu bilinmiyor” dedi.

“Batıda insan hakları noktasında çok ciddi geriye gidiş olduğunu” vurgulayan Usta, yaptıkları araştırmayla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:

Uslu’nun açıklamaları özetle şöyle:

ARTAN IRKÇILIK VAR:

Şu anda dünyada artan bir ırkçılık var. Irkçılık üzerinden siyaset yapan, ayrıştırıcı bir dili kullanan tüm sağ partiler Avrupa’da bir yükselişte. Partilerin seçim kampanyalarında kullandıkları söylemler bile ayrıştırıcı. Son zamanlarda Batı ülkelerinde yükselişe geçen ırkçılık, yabancı ve göçmen düşmanlığı, çocuk hakları ve İslâmofobi konularında yaşanan hak ihlâlleri var.

96 BİN ÇOCUK KAYIP

Avrupa ülkeleri mültecilere uyguladığı şiddet nedeniyle kötü bir sicile sahip. Batı, mültecileri Hristiyanlık testine tabi tutup öyle alıyor. Kampların koşullarının insani koşullarda olmadığını, hatta hayvanlara bile daha iyi muamele yapıldığını söyleyen mülteciler var. Bu kamplarda kadınların ve çocukların şiddet ve tacize uğradıklarını duyduk. Türkiye, bu noktada sadece Batı’nın değil bütün dünyanın vicdanını kurtaracak çok ciddi ve güzel işler yapıyor. Sadece Almanya’da kayıp 10 bin çocuk var. 2015’den beri AB ülkelerinde kaybolan mülteci çocuk sayısı 96 binden fazla.

REFAKATSİZ ÇOCUK SAYISI 170 BİN

2016 yılından itibaren refakatiz şekilde Avrupa’ya ulaşan çocuk sayısı 63 bini aştı. Bu çocukların nerde olduğu bilinmiyor. Avrupa’da yaşayan refakatiz mülteci sayısı 170 bin. Bu çocukların en çok maruz kaldığı durumlar cinsel istismar, tecavüz, insan kaçakçılığı, şiddet, kölelik ve organ mafyası. Bu noktada Avrupa’nın adım atması lazım. Eğer bunu çözemezsek, ne kadar güvenlik tedbirleri alsak da bu çocuklar önümüzdeki dönemde bir terör örgütünün mensubu olarak karşımıza çıkabilirler.

SÜREKLİ BİZİ ELEŞTİRİYORLAR

Batı’nın bizi eleştirdiği noktalara baktığımızda acaba onlar ne durumda diye biz de araştırma yaptık. Son dönemlerde özellikle Avrupa Konseyi’nde de Türkiye tekrar denetim sürecine geriletildi. Ocak ayında yeni bir rapor yayınlandı. Türkiye’nin aleyhine çok ciddi iddialarda bulunuluyor. Türkiye’ye baktığınız zaman özellikle geçmiş yıllardan itibaren AK Parti iktidarıyla birlikte insan hakları noktasında çok ciddi adımlar atıldı ve ‘sessiz bir devrim’ yaşandı. 28 Şubat darbesi ve sonrasındaki değişim bile Türkiye için çok büyük. Biz de geriye doğru değil; ileriyle doğru bir gidiş var.

SEÇİM KAMPANYALARI AYRIŞTIRICI

Almanya’da, Belçika’da, İsveç’te, Hollanda’da, Fransa’da, çok ciddi hak ihlalleri var. Bunlar nedense hiç gündeme gelmiyor. Şu anda dünyada artan bir ırkçılık var. Irkçılık üzerinden siyaset yapan, ayrıştırıcı bir dili kullanan tüm sağ partiler Avrupa’da bir yükselişte. Partilerin seçim kampanyalarında kullandıkları söylemler bile ayrıştırıcı. Almanya’da Alternatif Partisi eski lideri Frauke Petry, ‘Mülteci krizini çözmek için gerekirse silaha başvurun’ demiş. Aynı söylem Hollanda’da da kullanılmış

İKİYÜZLÜ FRANSA

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Nisan’ı ‘Ermeni Soykırımını Anma Günü’ olarak ilan etti. Ancak, Macron, seçilmeden önce Cezayir’de soykırım yaptıklarını söylüyor. Fransa’nın tarihine bakarsak katledilen insan sayısı 5 milyonu buluyor. Sonra sözde Ermeni soykırımını kabul ediyorlar. Batı’da hepsinin tarihinde sömürgecilik, soykırım var.

İSLAMA SALDIRILAR

Fransa’nın Ocak ayından beri 7 cami kapattı. Toplamda OHAL süreciyle birlikte kapattıkları cami sayısı 23, OHAL şartlarındayken bütün kreşlere varana kadar bir incelemeden geçirdiler. Çocukları bile sorguya aldılar. En son İsveç’te, başörtüsü yasağı ile ilgili bir kanun çıkarıldı. Bunların hepsi Avrupa’nın hiç de sanıldığı gibi insan hakları noktasında ileriye gittiğini değil, tam tersi çok daha geriye gittiğini gösteriyor.

CAMİLER PEŞ PEŞE SALDIRIYA UĞRUYOR

Cami saldırıları azımsanamayacak kadar çok. En son İsveç’te ‘yakınındaki camiyi yak’ sloganı yazılı tişörtler yapıldı. Bunlar internet üzerinde satışa sunuldu. İsveç’te 2018’de 38 cami ve mescit saldırıya uğradı. Yapılan bir anket çalışmasında Almanya’da ankete katılanların yüzde 53’ü İslâm’a karşı olumsuz görüş olduğunu söylerken; bu oran ABD’de yüzde 37, İngiltere’de yüzde 32. Fransızların ve Almanların yüzde 72’si, İngilizlerin yüzde 66’sı ve Amerikalıların yüzde 56’sı İslâm’da aşırılığın yükselişinden endişe duyduğunu söylemiş. Ben Avrupa’nın ve Batı’nın daha 28 Şubat’ı yeni yaşadığını söylüyorum. Biz o süreci yaşadık.